Sunday, August 29, 2010

Herşeyi Devlet'ten beklememek lazım...

Sevgili denyo Cengo,

Blogun okunmamasındaki, takip edilmemesindeki en büyük etken olarak benim yeterince etkin rol almamamı göstermişsin ama bence kazın ayağı öyle değil. Bence bu blogda asıl mesele şu. Sen de yazıyorsun. Diğer mesele ise herşeyi Devlet'ten beklememiz. İki lafımızdan biri "40 yapar", "kaldı mı dohuz?" vesaire. Devlet Bahçeli esprileri ile ancak kısıtlı bir kitleye hitap edebiliriz. Herşeyi Devlet'ten beklememeliyiz. Benim bu noktada çeşitli önerilerim olacak sevgili cengo.

1- Şu andaki takipçi kitlemize bakacak olursak, hitap ettiğimiz kitle senin ablan ve benim ablam. Demek ki bizi ablalar takip ediyor. Ben kendi ablamın nelerden hoşlandığını biliyorum. Sen de kendi ablanın nelerden hoşlandığını biliyorsun. (Bilmiyorsan da öğren cengg insanı, 27 yıllık ablan). Bu durumda onların hoşlandığı şeylerden yazarsak en azından temel fan base'imizi korumuş oluruz.

2- Bunun dışında takipçi kitleye yeni insanlar katmak için değişik stratejiler izlemeliyiz. Mesela yakışıklı erkek fotoğrafları koyarsak bence genç kızlar burayı takip ederler. Aynı şekilde güzel kadın fotoğrafları koyarsak da erkekler takip eder. Ama ben yakışıklı erkek fotoğrafları koymaktan yanayım. Zira zaten etrafımızda yeterince erkek var. Bence bizi genç kızlar takip etsin. Kendi tavrımı da böyle ortaya koyayım. Yakışıklı erkek fotoğrafı olarak kendi fotoğraflarımı koyabilirim. Fotoşopta çok yakışıklı yapabiliyorum kendimi. Ama senin fotoğraflarını koymayalım ceng insanı, çünkü seni fotoşop da paklamaz. Açık ve net söyleyeyim. Kırılma sonra.

3- Bunun dışında diğer bir strateji de sadece devlete ait esprileri değil, bir tayyip olsun, bir kılıçdaroğlu olsun, bunların da esprilerini yapalım. Bol bol "cevab veremedi" benzeri "islamcıların sert ünsüzleri yumuşatma tandansı"na referans veren klişe şeyler yazalım.

4- Blogu okuyan insanların bütün komik şeyleri anlayamayacaklarını kabullenip, esprilerden sonra gülme efekti koyalım. Mesela "yüzde 95 confidence interval" dedikten sonra "ehuehuehue" şeklinde bir parantez koyalım. Sitcom tadı yakalayalım.

Benim önerilerim bunlar. Ama senin niyetin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Bu nedenle eminim ki bir dahaki yazında yine bana giydireceksin. Ama ben senin gibi körü körüne eleştirmem sevgili co, ben çözümlerimle geliyorum. Peki ya sen?

2 comments: